Bizi Mutsuz Eden 7 Sebep
09.08.2023
Tetyana Çelebi

Bizi Mutsuz Eden 7 Sebep

Bizim kalbimizi kıran kişi bizim gibi bir insan, zayıflılarla, eksiklerle, problemlerle ve hata yapabilme hakkı ile.

Biraz düşünelim, biz hiçbir zaman hiç kimsenin kalbini kırmadık mı, hayal kırıklığına uğratmadık mı? 99,9% yapmışızdır.

Kırgınlık daha çok kırgın olan kişiye zarar veriyor, çünkü maalesef gitmiyor kar topu gibi git gide büyüyemeye devam ediyor. 

Kırgınlıkların enerjisi, taşlar gibi, bedenimizde birikmeye devam ediyor, enerji akışına engel oluyor, bedenimize zarar veriyor ve maalesef belirli bir süreden sonra kendini fiziki boyutunda hastalık olarak göstermeye başlıyor.

Eğer bir şey sizin kalbinizi kırıyorsa, durun ve tam olarak ne olduğunu düşünün. Çünkü bu nokta sizin büyüme noktanız, kendinizde kabul edip sevmeniz gereken bir nokta.

Sizin kalbinizi kıran, hayal kırıklığına uğratan kişiye teşekkür edin sizin yanınızı size gösterdi için, kendinizde hangi yanınızı kabul etmediğinizi gösterdi için.

Peki kırgınlıklarla ne yapabiliriz? Kırgınlıklar yıkıcı boyuta ulaşmadan önce ne yapabiliriz?

Affetmek – en güçlü ilaçtır. Affetmeye hepimiz bilmiyoruz, ama öğrenmek için her zaman yol var.

 

Suçluluk duygusu

Suçluluk duygusu en çok da kişilerde düşük özgüvenin sebebi oluyor. Tedirginliklerin, endişenin ve kendine karşı ve çevreye karşı öfkesinin.

Suçluluk duygusunu taşıyan kişi çok nadirden mutlu olabiliyor. Bu duygu sadece gerçekten suçlu olduğunuzu durumlarda kendini hatırlatmıyor, stres olduğunu herhangi bir durumda ortaya çıkabilir.

Suçluluk duygusunun birçok yüzü var ve kendini çok farklı şeklinde gösterebiliyor.

 

Özür dilemek

İlk önce ne kadar sık özür diliyorsunuz dikkatlice takip edin. Gerçekten özür dileyecek bir şey yaptınız mı? Yoksa sohbetin içerisinde otomatik olarak ortaya çıkıyor?

ben mutluluğu hakketmiyorum programı

Kendinizi sürekli yetersiz mı hissediyorsunuz, yeterince iyi yapmadığınızı mı, aslında daha fazlası yapabilirdim, ama yapamadım gibi düşünceler aklınıza geliyor mu? Yarattığınız ya da size gösterildiğini mükemmel modelden ne kadar uzakta olduğunuzu kendinizi hissediyorsunuz?

Bunlar sizin hayatınızı suçluluk duygusu yönettiğini göstergesi

 

Öfke

Öfke suçluluk duygusunun başka bir kutup. Kendinize veya başkasına karşı.



Tedirginlik

Tedirginliğinin yüksek seviyesi – gerçekten çok zorlayıcı bir durum. Bu duyguları takip etmek, onların hakimiyeti kurmak ya da en basiti fark edebilmek imkansız hale geliyor.

Aslında her şey yolunda ama beni sürekli bir şey endişe ediyor  cümlesi tanıdık geliyor mu?

 

Suçluluk duygusu enerjimizin büyük kısmı tüketmiş oluyor. Onu gizlemek, onu görmemek, onu bastırmak kolay bir iş değildir.



Deneme hayat

Deneme hayat veya ertelenmiş hayat çoğumuzda çok erken yaşlarda başlıyor. Anne ve babamızın desteyle.

Eğer size sürekli: Büyürsün – anlarsın, 18 yaşında olursun o zaman hak kazanırsın, evlenirsin istediğini yaparsın, okulu bitirirsin – erkek arkadaşın olur, vs.  Sizin içinizde ertelenmiş hayatının temelini atılmış oldu.

Ve bugün yaşadığınız hayat çok da eğlenceli ve harika artık gözükmüyor. 18 gelince, okul bitince, evlenince gibi durumları bekliyoruz.  Çünkü anne babamın dediği gibi o zaman mutluluk gelir.

Anda yaşamayan, sürekli tatminsiz olan, tedirgin olan kişiye dönüşüyoruz. Geleceğinin hayalini kurarak yaşıyoruz ve gerçek yaşam geçip gidiyor.

İlerlemiş durumlarda depresyonlara, anksiyeteye ve paniklere yol açabilir. Çünkü hayallerimiz içinde her şey çok güzel ancak beklediğimiz noktaya vardığımızda tam olarak hayal etmiş gibi olmayabilir.

Kendimizi kabul ederek, yaşadığımız her sene kabul ederek ve şu an için sorumluluğu alarak yaşamaya başlarsak günümüzde bambaşka şeyleri yaratabiliriz.



Çocukluk travmaları

Yetişkin hayatımızda birçok sorunlarla karşı karşıya geliyoruz. Ne yazık ki bu sorunların temelleri çocukluk döneminde atılmış oluyor.  Küçük yaşlarda yaşadığımız olaylar yetişkin yaşa gelsek te bizim üzerimizde etki etmeye devam ediyor.

Çocukluk döneminde yaşadığımız duygular başka insanlarla kurduğumuz ilişkinin üzerinde, sağlığın üzerinde ve finansal büyüme üzerinde etkileri bırakıyor.

1.    Şiddet ve ilgisizlik çocukluk döneminde – beslenme bozuklukları yetişkin döneminde

2.    Bağımlıklar olan anne baba ile yaşamak – her şeyin ve herkesin sorumluluğu üzerine almak, aşırı titizlik

3.    Duygusal taciz çocukluk döneminde – gerçek duyguları ve bakış açısı saklama

4.    Şiddet içeren davranışlar – kişisel sınırları belirlememek

5.    Fakirlik içinde yaşamak – kısa hafıza yetişkin döneminde

6.    Seçme hakkı olmaması çocuklukta – bağlılık içeren ilişkiler içinde olmak

7.    Anne ve baba boşandıysa – ilişkide olduğu kişiye karşı yüksek standartları kurmak

8.    Psikolojik travma – autoimune rahatsızlıkları ve kronik ağrı

9.    Para hakkında konuşma yasağı – yetişkin olup finansları yönetmeme

10.Anne baba tarafında oluşturan travma çocukluk döneminde – karmaşık ilişki içinde olmak

 

Kendi hayatını ve kendini beğenmemek

Hayatı ve kendiyle tatmin olmamak aslında aynı madalyanın iki yüzü.

Kendini sürekli sorgulamak, kendini ve başkalarını sürekli yargılamak – kendine ve kendi benliğe karşı öfke. Ve biz ne kadar tatmin olmasak da hayatımızla o ilerlemeye devam ediyor.

Kendimizle neden mutlu değiliz:

1.    Yüksek beklenti. Temelsiz umutlar ve yüksek beklentiler hiç güzel bir katkıda olmuyor bize. Beklediğimiz gibi gitmeyince üzülüyoruz.

2.    Kendini özel hissetmek. Kendini özel hisseden genellikle kısa sürede hayal kırıklığı yaşıyor. Çünkü başkaları onun özel olduğunu görmüyorlar ve sıradan bir kişi gibi onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.

3.    Yalancı değerler. Herkes için değerler farklı. Ve çoğu zaman başkasının değerleri kendi değerler gibi en yüce gerçek olarak kabul ediyoruz, en doğrusu olduğu gibi.

4.    Sürekli daha fazlasının peşinde koşmak. Elde ettiğimiz şeylere çok hızlı alışıyoruz ve yeni bir şey peşinde takılıyoruz. Elde ettiğimiz şeylere karşı mutluluğunu sürdürerek de yeni şeyleri elde edebiliriz. Sadece ben neler başardım bu hayatta arada bir hatırlatmak gerekiyor. Elde ettiğimiz şeylere karşı coşkusu kaybettikçe kendimize karşı olan inancını da kaybediyoruz.

5.    Başkasına umut bağlayarak yaşamak. Birisi gelip bizi mutlu eder beklemeye belki alıştık, ancak hayata bu şeklinde yaklaşım sorumluluktan kaçmaktan başka bir şey değildir. Kendi mutluluğunun sorumluluğu partnere, çevreye veya arkadaşlara aktarmış oluyoruz.

6.    Hayal kırıklığı yaşama korkusu. Düşme korkusu ilerlemenin en büyük engeli oluyor. Başarısız olma korkusu mutluluğa adım atma engel oluyor. İster partner bulma yolunda, ister hayalindeki kariyer pozisyon yolunda.

7.    Yanlış çevre. Çoğumuz hayata olumsuz bakan insanlarla çevrili ve zaman geçtikçe neşeli haberlere karşı mutlu nasıl olunur unutuyoruz.

8.    Temelsiz beklentiler. Bazılar mutluluk ve tatmin duygusu her zaman, hayatının her anında yaşamamız gereken duygulardır. Bu doğru değil. Bu dünyaya tüm duyguları öğrenmeye geldik.

9.    Hayat siyah beyaz çizgilerden oluştuğunu inancı. Evrenden muhteşem hediye alınca tedirginlikle olumsuz bir şey bekleme moda geçmek aldığınız hediyenin mutluluğu yaşamamak anlamına geliyor.

10.Başarınızı küçümsemek. En sık yaşadığımız durumlardan biri. Ulaştınız başarıyı Çok önemli değil. Sadece şansım yaver gitti  başkasına yansıtmak sizin emeğinizi değersizleştirmek anlamına geliyor.

Yanlış çevre

Güncel Yazılarımız

Kıskançlıktan özgürleşme yolları

    Kıskançlık toplumun tarafından kabul edilmeyen ve...

20.04.2024 Devamını Oku

Bilinçaltımızdan SMS

Hayatımızda olan her şey iyi veya kötü, hiç...

24.03.2024 Devamını Oku

Çocukların Öfkesi ile ilgili Bilmemiz Gerekenler

     Çocuklarımızı hep güler yüzlü, tatlı tatlı...

25.01.2024 Devamını Oku

Seminerler & Yazılar

ThetaHealing, hakkında verdiğimiz seminerlere katılmak ister misiniz?

Seminerlerimiz hakkında e-posta alın

Yeni bir blog oluşturduğumuzda mail göndermemizi isterseniz

İletişim Hesaplarım

Beni sosyal medya hesaplarımdan takip etmek ister misiniz?

hello@tetyanacelebi.com

Bana Mail adresimden mail yoluyla ulaşabilirsiniz

+90 541 457 01 42

Beni arayarak seminerlerim hakkında bilgi edinebilirsiniz