Çocukların Öfkesi ile ilgili Bilmemiz Gerekenler
25.01.2024
Tetyana Çelebi

Çocukların Öfkesi ile ilgili Bilmemiz Gerekenler

     Çocuklarımızı hep güler yüzlü, tatlı tatlı konuşan, sarılan, neşeli görmek isteriz. Hatta onlar farlı davrandıkları zaman bizim kafamız çok karışır. Nasıl yani… kendimizi sorgulamaya başlarız, neyi yanlış yaptığımı, nerede hata yaptığımı…

Çoğu zaman öfke doğal bir duygu olduğunu unutuyoruz ve çocuklarımız onu kullanmaya başlayınca her yolu ile onu yok etmeye çalışırız. Öfke kendi kişisel sınırlarımızı korumaya yardımcı olan bir duygu ve bu duyguyla gelen enerjisi doğru yöne göndermeye öğrenmemiz gerekiyor, onu yok etmek yerine.  Kolay bir süreç değildir, özellikle bize verilen öğretiler doğrultusunda öfke kötü bir şey olduğunu.

Çocuklar yetişkinlerden çok farklı yapılara sahiptir ve duygularla yaşarlar. Mantıksal yaklaşımlar onlarda daha gelişmedi. Kızlarda ön lobunda bulunan sebep sonuç mekanizması 22 – 23 yaş, erkeklerde 23-24 yaş aralarında tamamlanır. Bu fiziksel özelliktir. Ve bu zamana kadar bu bilgi göz önünde bulundurarak anne baba olarak onları değerlendirmemiz gerekiyor.

 

·       Aynı zamanda çocuk ve yetişkin farkı, yetişkinlerde kendi kontrol ve durdurma mekanizması artık gelişmiştir.  Çocuk için, Kendini toparla, sakin ol, dur, kendine hâkim ol… hiçbir anlam taşımıyor, çünkü tam olarak ne olduğunu ve nasıl çalıştığını bilemezler. Onlar daha yeni öğreniyorlar bu nasıl bir şey olduğunu.

 

·       Her zaman anne ve babanın güç kaynakları ne durumda olduğunu farkında olmak gerekiyor. Eğer anne ve baba yorgunsa, tükenmiş ise mantıklı yetişkin tepkileri verebilmesi için gücü yetmeyebilir. Çocuğunuza Ben çok yoruldum bugün ve biraz tek başıma zaman geçirmem gerekiyor söylemlerinde yanlış bir şey olmadığını hatırlayın. Çocuk bizimle 7/24 geçirmesi gerekmiyor, bunu da istemiyor da. Anne ve baba kendimizle ilgilenmeye bildiğimiz zaman çocuk bizden bunu öğrenecek ve onun geleceğine en güzel yatırımlardan bir tanesi olacak. Annenin gücü yoksa, enerjisi yoksa geri kalanlar tamamen anlamsızdır.

 

·       Çocuklar sandığımızdan çok daha güçlüler, eğer onların yanında zamanın çoğu sakin ve mantıklı ebeveyn, bizim ufak tefek kaymalarımızı rahatlıkla görmemezlikten gelirler. Soru şu: zamanın çoğu siz ne durumdasınız?

 

·       Kendini gösteren, tam anlamıyla yaşanan tüm süreçler gizlenmiş olanlarından daha güvenlidir. Gizlenmiş olanlar genellikle fiziki boyutunda kendini göstermeye başlarlar, kendine karşı öfkesi olarak ortaya çıkar. Kendine karşı öfke çocukta başarının azalması ile, kendini kurban modunda hissetmesiyle, eşya kaybetmesiyle ortaya çıkabilir. Bu eylemlerle kendi cezalandırma yolu oluşturuyor bilinçsizce. Çocuk size rahatlıkla Hayır diyebiliyor mu, ailenizde tartışmalara açık alanlar oluşuyor mu? Seçim yapma hakkı var mı? Bu hayatta benim de sözüm geçerli hissediyor mu sizce?

 

·       Bazen çocuk onun hayatında otoriteye sahip olan insanların öfkesini aynalıyor, birinin yerine öfkeleniyor. Bu durumda yetişkin olarak verdiğimiz tepkileri değerlendirmemiz gerekiyor. Bu öfkeli olun anlamına gelmiyor, bu ihtiyacınız olanı dile getirme yolunu bulmamız gerekiyor.

 

 

Çalışmalarım sırasında çok efendi, çok sakin ve mütevazi anne ve babaların çok agresif şeklinde davranan çocukları olduğunu karşılaştım. Burada örnek almıyordu ebeveynleri, onların kendisine yaşanması izin verilmeyen duyguları ortaya koyuyordu çocuk. Çoğu zaman bu duygular ve hisler o kadar derinlerde saklıydı ki onları fark etmesi bile neredeyse imkansızdı anne ve baba için.

 

·       En sık rastladığım durum çocukta ortaya çıkan öfke kendini güvende hissetmemesinden kaynaklanıyordu. Bazen kırgınlık ve üzüntü yerinde kullanılıyordu. Okulda yaşadığı sıkıntısı öfke olarak küçük kardeşinin veya annenin üzerinde boşaltabilir. Durumu her yönde incelemek gerekiyor ve sadece ortaya çıkan öfkenin üzerinde takılmadan incelemek.

 

·       Öfke aktif ve pasif olabiliyor. Pasif olan, örneğin kişinin arkasında dil çıkartmak, öfkesi açık şeklinde gösteren arkadaşları ile izleyici olarak yanında bulunmak. Aktif öfke sözel veya kinestetik olabilir. Sözel, başkasına takma ad uydurmak, dalga geçmek, bağırmak. Kinestetik – vurmak, kırmak, bozmak.

 

·       Aktif veya pasif öfke çıkışına göre tepkilerimiz de değişmeli. Sözel öfkeyi yansıtan çocukla konuşmak daha iyi sonuç verir, kinestetik öfkesi ortaya çıkınca kolunu durdurmak, kendini fiziksel olarak korumak çok daha hızlı sonuçları veriyor.

 

·       Konuşmaya tam öğrenemeyen çocuklar beden dili kullanarak bağ kurarlar. Kum dökerek başkasının kafasına, oyuncak atarak tanışmaya çalışıyorlar, sanki o kişiye uzanmaya çalışıyorlar. Kürekle kafasına çarpıyorlar. Bu çocuk deli veya bozuk olduğunu anlamına gelmiyor.

 

Bizim amacımız oyun yöntemi kullanarak iletişim nasıl sağlanır öğretmemiz.

 

·       Eğer çocuk anneyi, babayı, anneanneyi vuruyor ve gülüyor, büyük ihtimalle onun için bu oyundur. Bu durumda aşırı tepki vermeden kalabilmek, onun algısında Benim oyunum destekleniyor algısı oluşmaması için.

 

·       Okul öncesi ve ilk okul yaş grubunu çocukların öfke korkuları gizlenmesi için kullanılan duygusu

 

·       Üç yaşında olan çocuklarda ve ergenlik döneminde olan çocuklarda hatırlanması gereken en önemli nokta şu: bu yaştaki çocuklar kendi kişiliği keşfetme sürecindeler, ayrılma sürecinde. Ve anneden ve babadan daha kolay ayrılabilmesi için bilinçsizce kendileri hedef koyuyorlar, anne ve babaya değersizleştirmesi. Burada bizim yetişkin olarak kendinde emin olmak, kendinin değerini bilmek ve ben iyi anne babayım, yapabildiğimden maksimum seviyesinde yapıyorum kendine hatırlatması. Çocuk tuhaf sözleri kullanabilir, ilginç şeklinde davranabilir ama bu bizim sevgimizi ona karşı azaltmayacağı net şeklinde ortaya koymamız gerekiyor ve aynı zamanda onun da sevgisine inandığımızı göstermemiz gerekiyor. Çocuklarımızın o anda kullandıkları kelimeler çoğu zaman duygular kontrolün dışında çıktığı anda söyleniyor. Bir dakika sonra kendi söyledikleri onu korkutuyor zaten.

 

·       Çocuğumuz hangi duygu yaşadığını farkında olması onun için çok iyileştirici olabiliyor. Çoğu zaman çocuklar duygu fırtınası yaşıyorlar ve adını tam bilmedikleri için onlarla nasıl başa çıkacağını da bilmiyorlar.  Üzgün müsün? Soru şeklinde sorduğumuzda ilk baştan ortaya tepki konulabilir onun tarafından ancak birkaç dakika sonra rahatlar. Çünkü çocuk için sen hangi duyguları yaşarsa yaşasın senin yanındayım bilmesi çok önemlidir.

 

·       Öfke çoğu zaman belirli ihtiyaç karşılanmadığını göstergesi çocuklarda ya da kişisel sınırlarım ihlal edildiğini. Anne baba olarak çocuğumuza ancak örnek olabiliriz ve kendi ihtiyaçlarımız nedir, kendi kişisel sınırlarımızı nasıl korunur, ihtiyaçları dile getirmek yaparak onu öğretebiliriz.

 

·       Çocuklar kendi duyguları tam olarak ne olduğunu anlamadıkları için çözümü sözsüz olarak anne ve babadan talep ederler. Nasıl mı? Onlar kendini nasıl hissettikleri bizim içimizde aynı duyguları uyandırılması için çok çalışırlar. Siz kendi çocuğunun karşısında, onun öfkesine, üzüntüsüne karşılaştığınızda hangi duygu hissediyorsunuz? İşte sizin çocuğunuzun hissettiği asıl duygu o.

Öfke – kendimizi korumamız için verilen güç. Ben iyi biriyim, ama bende sağlıklı kızgınlığım var kendimi korumam için – hem çocuklar hem ebeveynler için en önemli cümlesidir.

Sevgi ile olun

Güncel Yazılarımız

Kıskançlıktan özgürleşme yolları

    Kıskançlık toplumun tarafından kabul edilmeyen ve...

20.04.2024 Devamını Oku

Bilinçaltımızdan SMS

Hayatımızda olan her şey iyi veya kötü, hiç...

24.03.2024 Devamını Oku

Çocukların Öfkesi ile ilgili Bilmemiz Gerekenler

     Çocuklarımızı hep güler yüzlü, tatlı tatlı...

25.01.2024 Devamını Oku

Seminerler & Yazılar

ThetaHealing, hakkında verdiğimiz seminerlere katılmak ister misiniz?

Seminerlerimiz hakkında e-posta alın

Yeni bir blog oluşturduğumuzda mail göndermemizi isterseniz

İletişim Hesaplarım

Beni sosyal medya hesaplarımdan takip etmek ister misiniz?

hello@tetyanacelebi.com

Bana Mail adresimden mail yoluyla ulaşabilirsiniz

+90 541 457 01 42

Beni arayarak seminerlerim hakkında bilgi edinebilirsiniz